The Empire Project "Başıbozuk" serisinin ilk gösterisinde üç genç sanatçıya yer veriyor: C. M. Kösemen, Deniz Üster ve Yuşa Yalçıntaş. 2012-2013 sezonunun son sergisi olan bu etkinlik, 9 Mayıs-22 Haziran tarihleri arasında the Empire Galeri'de görülebilecek.
"Başıbozuk", 17 ve 19. yüzyıllar arasında Osmanlı Ordusu'nda yer alan, resmi bir kimliği, rütbesi, üniforması, silahı ve maaşı olmayan, savaşlarda düşmanı şaşırtmak için öncü olarak gönderilen, kazançlarını da yağmadan sağlayan birliklere verilen isimdi. Bu kavrama çağdaş kültürde insanlık durumlarının bir hicvi için geri dönülürken seçilen sanatçılar, işlerindeki risk alan, başkaldıran, keşfeden niteliklerle sergide yer aldılar. C. M. Kösemen, Deniz Üster ve Yuşa Yalçıntaş Türkiye'de heyecan verici genç sanatçılar içinde yükselen isimler arasında.
C.M. Kösemen 1984 Ankara doğumlu bir sanatçı ve araştırmacı. Eğitimini Cornell ve Sabancı Üniversitelerinde tamamlayan Kösemen, daha sonra Goldsmiths College'da medya ve iletişim üzerine master programını tamamladı. Sanatçı zooloji, paleontoloji, tarih ve mistisizm ile yakından ilgileniyor. Yapıtlarında hayal dünyasındaki çeşitli varlıkları resmeden sanatçı, bu süreci hem kendi korkuları ile yüzleşme, hem de toplumun bilinçaltında yapılmış doğa bilimci benzeri bir keşif gezisi olarak nitelendiriyor.
Büyük boyutlu kağıtların üzerine eskiz ve deneme yapmadan, tek defada boyadığı tablolarında Kösemen, anlaşılmaz hareketlerde bulunan garip canlılar, ruh ve cin benzeri karma varlıklar ve cezbedici kadın formlarını resmediyor. İzleyicinin kendi hikayesini kurgulayabileceği bir şekilde yan yana sergilenen resimler, evrim, korku ve cinselliğe değinen kurgusal bir dünya oluşturuyor.
1981 İstanbul doğumlu Deniz Üster halen Glasgow'da yaşıyor ve çalışıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden mezun olan Üster, Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Bölümü'nden ve Glasgow School of Art'tan master derecesi aldı. 2011 yılında Henkel Sanat Ödülü'nde Türkiye'yi temsil etti ve Sovereign European Art Prize'da finale kaldı. Destansı hikaye diliyle bilinmeyen bir gelecekten efsaneler anlatan bir sanatçı olarak, Deniz Üster hiçbir geleneğin özgün olmadığını, etkilenmenin kültür inşasındaki ana araç olduğunu söylüyor. Son araştırmalarında mekânların kendileri için kurguladıkları hikâyelerden esinlendiğini ve başka bir zaman diliminde gerçekleşebilecek olayları tahayyül ettiğini ifade eden Üster, bunu konuşulan ama asla belgelenmeyen alternatif bir tarih şeklinde örneklendiriyor.
Sergideki tek video iş olan "69"da (2012, HD Film, 29.30 dakika 16:9) Deniz Üster'in münzevi şaman figürü, çevresindeki rüzgar türbinlerine güç sağlayan bir takım döngüsel hareketler sergiliyor. Kuluçkaya yatıp yumurtladıktan ve serdiği yumurtaları kırdıktan sonra bunları bir adağa dönüştürüyor; sonunda tuz (yakıt olarak) ve rüzgârın ruhanî varlığı ortaya çıkıyor.
1985 İstanbul doğumlu Yuşa Yalçıntaş, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nü bitirdi. Yapıtlarında çocuk kitaplarındaki gibi betimlenmiş çocuk figürlerini kullanan sanatçı, Türk ve Uzakdoğu minyatürlerini kendine referans alıyor. "Mükemmellikle" resmedilmiş figürler kendi içlerinde gizemli ve kurgulu bir yan barındırıyor. Neyin nasıl olması gerektiğinin çocuk kitaplarındaki anlatım biçimi, teatral kurgular, poz verme, sunma ve onay bekleme işlerinin temelini oluşturuyor. Sürekli bir öğrenme/uygulama devinimi içinde geçen insan hayatının en minimal anlatışını ilkokul müsamerelerinde ebeveynlerin ve öğretmenlerin onayını alma ve toplumla uyumu kanıtlama çabasında gören sanatçı, bunun kökenlerimizle ilişkiye girmek, ataların yolundan gitmek ve onlara tapınma biçimimiz olduğunu belirtiyor.