01 Ara - 28 Ara 2006
Lale Tara, kariyerinin başından beri cansız, statik bir nesnenin cazibesine kapılmıştır. 2005 yılında duygusal güçlerini ve belirsizlik duygularını araştırmaya başladı; Vitrin mankenleri ve yeni doğmuş bebeklere benzeyen oyuncak bebekler gibi nesnelerin sahnelenmiş fotoğrafları aracılığıyla, onları canlandırmanın yollarını buldu. Tara'nın çalışmaları bağlamında 'canlandırmak', 'hareket etmek' anlamına gelmiyor; daha ziyade Latince 'anima' kelimesinden gelen 'ruh vermek' anlamına geliyor. Bu güçlü dönüşüm, onlara dokunan derin duygusal düşüncelerden ve deneyimlerden kaynaklanır. O zamandan bu yana, maddi benliğinin ötesinde bir anlamla aşılanmış bir nesne olan animizm ilkesi, Tara'nın sahnelenen anlatılarında metafor ilkesi haline geldi.
Daha radikal bir jest ise 2008'de gerçek boyutlu bir bebeği kendi Doppelgänger'ı olarak sahneye çıkarmasıyla geldi.
Dr. Vaishali Sharma
2015
