Lale Tara gerçeküstü, çağrışımlarla yüklü ve provokatif fotoğraf işleriyle tanınıyor. Hikayeler anlatan fotoğraf tarzı alternatif gerçeklikler yaratarak muğlak çelişkileri keşfederken, baskın kültürel formlara ters düşen eğilimleri öne çıkarıyor. Farklı sanat biçimlerinin, kültürlerin, tarihin ve eşzamanlılığın, kendi ve ötekinin arasında bir yoldan yürüyor.
Yakın zamana kadar Lale Tara'nın karelerinde gerçek boyutlardaki insansı replika Doppelganger'ini görmüştük. Yeni fotoğraf serisi ''MIRROR OR RIM'' de ise Tara hem kameranın önünde hem de aynı anda arkasında olduğu için kameranın önünde yer alırken, aynanın hem içinde hem de kenarında varoluyor. Bu kareler zarif bir mizah üzerinden insanın anlaşılmaz saçmalıklarını, zaman ve mekanın absürdlüğünü vurguluyor. Bu bakımdan da DADA ruhuna tam da denk düşüyor.
Kendini bir Lamba olarak tasvir ettiği karenin vuruculuğu, aydınlığın hem kaynağı hem de aydınlanan olmasından, ışığın kaynağı ve reseptörü olarak gölgeleri yakalama sanatını tümden kuşatmasından geliyor. Bu yapıt Emmy Hennings'e adanmış.
Van Eyck'in ayna ve köpekli evlilik fotoğrafına gönderme yapan kare ise geçmişe ve geleceğe işaret ederken, mizahıyla bizi ayrıntılara bakmaya davet ediyor. Bu yapıtların çift yönlülüğü serginin palindromik adına da yansımış.
Tara güncel sanatçı Ali Elmacı'yı ortak bir yapıt üretmeye davet etmiş. Elmacı'ya hem kendisi model olarak poz verirken, bu resmetme sahnesini de fotoğraflıyor. Bu ortak ürün Elsa von Freytag - Loringhoven'e ithaf edilmiş.
Sergideki çerçevelenmiş 50 İsviçre Frangı ise Sophie Taeuber - Arp'ın anısını yaşatan bir yapıt.
''MIRROR OR RIM'' yüzüncü yılını kutlayan DADA'nın absürd mizahına ve insanın her türlü anlamlandırma çabasına karşı bayram açmasına bir saygı niteliği taşıyor.
İLGİLİ SANATÇILAR